Dörtte bir adet limonun suyu ve unu suya karıştırıp enginarları bu suda 2-3 dakika kaynatıyoruz. Amacımız pişirmek değil sadece şöyle bir şoklamak. Asma yapraklarını da ayrı yerde, arkalı önlü rengi dönünceye dek haşlıyoruz.
Bu arada içimizi hazırlıyoruz. Pirincimizi yıkayıp çukur bir kaba alıyoruz. Üzerine taze soğan ve dereotunu doğruyoruz. Tuz, karabiber, yarım tatlı kaşığı limon suyu, 2 yemek kaşığı yağ ekleyip karıştırıyoruz. Arzu ederseniz yarım tatlı kaşığı şeker de koyabilirsiniz.
Düz bir tabağa ya da kesme tahtasına yaprakların büyüklüğüne göre 2 veya 3 tanesini damarlı yüzey yukarı bakacak ve dal kısmı ortaya gelecek şekilde seriyoruz. Enginarı çukur kısmı yukarı bakacak şekilde yaprakların ortasına koyuyoruz. İç harcımızın dörtte birini enginarın üzerine koyuyoruz. Asma yapraklarının kenarda kalan kısımlarını enginarın üzerine sarıp tenceremize diziyoruz. Tencereye dizerken enginarlı kısımların alta gelecek şekilde olmasına dikkat ediyoruz. Tencerenin dibine kalan yaprakları sererek herhangi bir yemeğin dibinin tutmasına karşı önlem almış oluruz.
Enginarlarımızın yarısına gelecek kadar su ilave ediyoruz. Ayrıca azıcık tuz, 1 tatlı kaşığı limon suyu, kalan 2 yemek kaşığı zeytinyağımızı da ilave edip kaynatıyoruz. Yemeğimiz kaynayınca kısık ateşe alıp pişmeye bırakıyoruz.
Çatalı enginarlı kısma yan kısımdan batırarak pişip pişmediğini kontrol edebiliriz. Pişince yemeğimizin altını söndürüp biraz dinlenmeye bırakıyoruz. İlk sıcaklığı geçip biraz dinlendirdiğimiz yemeğimizi azıcık suyundan da ilave ederek servis ediyoruz. Afiyet Olsun …
Enginar ve asma yaprağının kokusu, lezzeti birbirine çok yakışıyor. Bu sebepten dolayı elinizden geldiği kadar birlikte pişirmeye çalışın. Sarma yaptığınız zaman tencerenin altına enginar yapraklarını dizebilirsiniz. Enginarı pişirirken bu tarifteki gibi asma yaprağı kullanabilir. Asma yapraklarının bazıları çok büyük, kart olabiliyor. Bunları atmayıp enginar yemeği pişirirken kararmaması için yemeğin üstüne sıralayıp havayla temasını keserken lezzetine lezzet katabilirsiniz. Ben enginar yemeği yaparken mutlaka üzerini örtüp havayla temasını keserim. Böylelikle daha beyaz kalmasını sağlarım. Elimde yaprak yoksa marul yapraklarının atacağımız üst sıralarındaki olabilir. Hiçbir sebze bulamazsam pişirme kağıdı kullanırım. Bu da burada bir püf noktası olsun.
Enginarın ayıklayıp atılan yapraklarını aslında çok sağlıklı bir içeceğe dönüştürebilirsiniz. Ayıkladıktan sonra yıkayıp süzelim. Ardından sofra bezinin üzerinde kurutalım. Tüm yıl boyunca kuruyan yaprakları çay olarak tüketebiliriz. Ben bizzat kendim her akşam 3-4 adet kurumuş enginar yaprağını kaynatıyorum. Kaynayınca ocağı kısıp 4-5 dakika kadar kısık ateşte kaynatmaya devam ediyorum. Sonrasında sıcak sıcak tüketiyorum. İçimi yumuşak hiç acılığı yok. Güzel bir enginar aroması var. Bu kadar uzun uzun anlatmamın sebebi bu çayın sayesinde karaciğer yağlanmam 3. seviyeden 1. seviyeye gerilemiş olması. Böyle yaşanmış hikayeler sanırım hepimize lazım. Umarım buraya kadar okursunuz ve siz de faydalanırsınız bu bilgiden.
Elinize sağlık faydalı bilgiler için teşekkür ler
Nurdan Hanım öncelikle ellerinize sağlık Enginar yapraklarının bu kadar faydalı olduğunu ve çayının yapıldığını bilmiyordum verdiğiniz bilgileri için teşekkür ederiz ve Sizlere de çok geçmiş olsun dileklerimle beraber yeni tarif ve bilgilerinizi bekliyor ve sizleri takip ediyoruz hoşçakalın
Nurdancım,enginarı çok severim mevsiminde tazesini daha sonrada dondurucuda yaptığımı tüketirim ama bu şekilde hiç yemedim,ellerine sağlık mutlaka deneyeceğim.:)
Zeynepcim asma yaprağı ile enginarın aroması çok yakışıyor canım :)) şimdiden ellerine sağlık arkadaşım
Oğuzhan ustam ben fayda gördüm elimden geldiğince herkese duyurmaya çalışıyorum. Erdoğan şefim ben de halam sayesinde öğrenip uyguladım. Şükür yararını da gördüm. İyi dilekleriniz için teşekkür ederim. Elimden geldiğince tariflerimi burada paylaşacağım. Sizlere de iyi çalışmalar.