Pekmezin faydaları, Zararları ve Tarihçesi

Özellikle Kış aylarında kahvaltılarımızın vazgeçilmezi olan pekmezin  faydaları, zararları ve İşte pekmez hakkında bilmeniz gereken her şey.....

Önce Üzüm ve Pekmezin Tarihsel Yolculuğuna Gidelim.....

Asma, Asma ağacında yetişen üzüm ve anavatanı MÖ 3000’lü yıllara dayana Anadolu toprakları, Konumu itibariyle bağcılığa son derece elverişli olmasıyla tarihte uzun süre yerini bulmuş ve  “bağcılık”  ile korumuştur. x

'' Üzüm'' Adı Nereden Geliyor ?
Üzüm kelimesi Kökeni olan Uygur dönemine ait olmasıyla beraber aynı zamanda dönemin tıp kitaplarında da kendine yer edinmiştir. Örneğin “kurug” ifadesi kuru üzümün ta kendisidir.
Bilimsel ve edebi yönüyle ön plana çıkan ve 1072 yılında Divan-ı Lügati't Türk adlı eserini yazmaya başlayıp kitabın mimarı olan Türk Tarihinde Ünlü olan Kaşgarlı Mahmut’un da zikrettiği “üzüşmek” deyimi ise bir üzüm toplama yarışını ifade eder. Kıpçak Türk çevrelerinde ise “yüzüm” ifadelerine rastlanır.
Pekmezin Faydaları;

Antioksidan, demir, magnezyum, kalsiyum, manganez, potasyum ve B6 vitamini bakımından zengin bir ürün olan pekmez Yağ ve kolesterol içermemektedir.

Pekmez Hangi Hastalıklara İyi Gelir ?

* Kalp dostu Pekmez, yüksek kolesterol ve tansiyon sorunları olanlara iyi gelir.İçeriğindeki potasyum,   
  vücutta hipertansiyona sebebiyet veren sodyumun etkisini azaltır.

* Kabızlık ve sindirim gibi sorunlarına iyi gelir. Hatta doğal bir “müshil” niteliğindedir.
   ( dışkı yumuşatıcı rolüyle kabızlık problemi çekenlere pekmez tüketmeleri önerilir )

* Halk arasında söylenen “pekmez kan yapar” söylemi, tam yerinde bir ifadedir. Pekmez vücuda
   alındığında  kırmızı kan hücrelerinin üretimi arttırır.
* Kansere karşı savaşan pekmez, zengin selenyum içeriğiyle hücrelerin kanserle mücadelesinde bir   
   takviye edici vazifesini görür ve serbest radikallerle mücadele eder.

*Enerji verir; Vücudun direncini ve dayanıklılığı arttıran bir enerji kaynağı, aynı zamanda da  
  Karbonhidrat zenginidir.
 
* Kalsiyum zengini olan pekmez, “melatonin” üretimine yardımcı olur. Uyku sorunu çekenlere tavsiye
   edilir.

Çocuklar İçin;
Özellikle büyüme çağındaki küçük çocukların, kilo alamayanların, iştahsızlık ve halsizlik şikayetleri olanların beslenmesinde pekmeze yer verilmelidir.

Pekmez;
Egzama, sedef, akne ve diğer cilt hastalıklarının tedavisinde de yardımcı besin olarak kullanılmaktadır. İçeriğindeki potasyum sayesinde, tansiyonu dengeleyici özelliği bulunmaktadır. Zengin besin içeriği olan pekmezi yetişkinlerin günde 1-2 yemek kaşığı, çocukların ise 1-2 tatlı kaşığı tüketmesi önerilmektedir.

Pekmezin Zararları;
Her Pekmez Tüketilmez !
YÜKSEK SICAKLIKLARDA ÜRETİLEN PEKMEZLER TEHLİKELİ
Köy, kasaba gibi yerlerde pekmez üretimi geleneksel yöntemlerle yapılmaktadır. Burada düşük sıcaklıklarda uzun süre yapılan ısıtmalarda HMF seviyesi düşük olurken, kısa sürede ürün elde etmek için yüksek sıcaklıklarda ısıtılan pekmez üretimlerinde yüksek HMF değerlerine ulaşılmaktadır.
Pekmezlerde, HMF düzeyi pekmezin çeşidine göre 75-100 mg/kg olarak Gıda Kodeksi tarafından belirlenmiştir. Bu sınırın aşılmaması gerekmektedir

HMF si düşük üretim yapılma tekniği ise vakum altında yapılan pekmez üretim tekniğidir. Bu teknikte, vakum uygulaması ile HMF çok düşük seviyelerde kalmaktadır. Önerilen yöntem de budur.

Bu verilerden anlaşılacağı üzere, HMF nin yüksek olması pekmezin çeşidine göre değil, üretim tekniğine göre değişim göstermektedir. HMF, sadece pekmezde değil, üretimleri doğru yapılmayan bal, reçel gibi karbonhidrat yönünden zengin ürünlerde de sorun olarak karşımıza çıkabilmektedir.
O halde pekmez alırken, yüksek ısılarda değil, düşük ısıda uzun sürede pişirilmiş olmasına mutlaka dikkat etmek gerekiyor. Pekmezi alırken dikkat etmek gereken iki konu daha var, biri depolama diğeri de pekmezin yapıldığı meyveler

Saklama Koşulları;
Evde yapılan pekmez güneş ışığı almayan ve oda ısısında saklanmalıdır. Marketten alınan raf ömrü uzun olan pekmezin ise kapağı açıldıktan sonra buzdolabında bulundurulmalıdır.


Üzüm - Pekmez ve Tarihteki Yerleri
Milattan Önce  2000’li yılların başında ERKEN HİTİT ve ASURLULAR zamanında yazılan eserlerde “bağbozumu” ifadesine rastlanır. Konya - Karahöyük kazılarında yine Erken Hitit dönemine (MÖ 1750) ait üzüm çekirdeği kalıntıları ve salkım biçimli kaplara rastlanmıştır.
Ayrıca Hitit kanunlarında da “bağ çubuğu” ifadeleri olduğu ortaya çıkarılmıştır.

Üzüm, Hitit'lilerin kaya resimlerinde de rastlamak mümkün.
Orta Asya Türk tarihine bakacak olursak bağcılığın çok önemli bir zirai faaliyet olduğu görülmektedir.
Çin halkının ilgisini çeken üzüm, bu ülkeye Göktürkler tarafından ihraç edilmekteydi.
11’inci yüzyıla gelindiğinde ise üzümden türemeler başladı bunlar; üzüm suyu, üzüm şerbeti ve bekmes yani ''pekmez'' elde edildiği, ayrıca kavut ''talkan'' adı verilen kavrulmuş arpa ununa pekmez katılarak tüketilen bir tür helva tüketildiği bilinmektedir.
Ata sözü olan ve  Kaşgarlı Mahmut’un derlediği “Kavutu olan pekmeze katar, aklı olan ise öğüdü tutar” sözüdür.

Hemen kana karışıyor !
Karbonhidrattan zengin bir enerji kaynağı olan pekmez, glikoz ve fruktoz içeriği nedeniyle sindirime gerek kalmadan tüketildikten kısa bir süre sonra kana karışmaktadır. İçeriğindeki B (B1,B2,B3) vitaminleri ile kalsiyum, potasyum, magnezyum, krom, demir zenginliğiyle de yüksek düzeyde vitamin ve mineral kaynağıdır. Ortalama 29 kalori olan bir yemek kaşığı (10 gram) pekmez yaklaşık 1 mg demir ve 40 mg kalsiyum içermektedir. Pekmezin 100 gramı, yaklaşık 293 kalorilik enerji sağlamaktadır.

Şeker hastalarına uyarı
Hem yetişkinlerde hem de çocuklarda pamukçuk adı verilen ağız içi yaraların tedavisinde önemli rol oynar. Pekmezdeki basit şekerler kana hızlı karıştığından, diyabeti olan bireylerin şeker ve bal gibi pekmezi de fazla tüketmemesi önerilmektedir. Mineral miktarının fazla ve emilim oranlarının yüksek olması nedeniyle hamile ve emziren anneler ile iyileşme dönemindeki hastaların diyetinde olması gereken bir besindir.

Hangi Meyvelerden Pekmez Yapılıyor ?

Osmanlı Mutfağı ve Türk Mutfağı tatlıları yıllar boyunca bal ve pekmezle yapıldı. Ve Böylece Türk damak tadında pekmez önemli bir yer aldı. Zamanla ise  yerini şekere bırakmıştır. Diğer yandan pekmez, saklanması güç olan üzüm ve üzüm şırasının tüketim ömrünü uzatma işlevini de görmüştür.
Pekmez Nasıl Yapılır; Meyve şırasının yoğunlaştırılıp kaynatılmasıyla oluşan pekmez, üzümün yanı sıra erik , dut, elma ve armut gibi meyveler ve keçiboynuzu ile de yapılmaktadır. Bazı yörelerde ise nadiren de olsa karpuz, nar ve şeker darısı gibi ürünlerden de pekmez üretimine rastlanır.  Ve buna en değişik örneklerden Andız Pekmezi ise ilginç bir örnektir.
Andız Pekmezi Toroslar’da yetişen andız ağacının olgunlaşmış kozalaklarından yapılır.
Bazı Pekmez Türleri;
Dut pekmezi
Andız pekmezi
Şeker kamışı pekmezi
Harput pekmezi
Pancar Pekmezi
Tahin pekmezi
Karadut pekmezi
Keçiboynuzu pekmezi
Üzüm pekmezi




Mutfak Ailesi