Milas Memecik zeytini ve zeytinyağı ile dünyaya kendini duyurmaya çalışırken bir taraftan da kendi mutfak tarihine de sahip çıkıyor.
MiLAS - HERAKLEIA VE LATMOS
Zeliha GİDER BÜYÜKÖZER
Prof. Dr. Lotmos Hetero - Kazı Başkanı
Muğla'nın Milas ilçesi Kapıkırı Mahallesi'nde yer alan Latmos ve Herakleia Antik Kentlerinin bulunduğu coğrafyada, insan yerleşiminin izleri MÖ 6. binyıla kadar gitmektedir. Bölgede ilk düzenli kent olan Latmos Antik Kenti, MÖ 2000 sonlarında veya MÖ 1000 başlarında kurulmuştur. Yaklaşık MÖ 300 civarında ise Herakleia Antik Kenti kurulmuş ve Latmos'ta yaşayan halk bu kente taşınmıştır.
Herakleia Antik Kenti'nin sakinleri, MS 13. yüzyıl ortalarında bölgede Menteşe Beyliği'nin hâkimiyetinin başlamasıyla kenti terk etmek zorunda kalmıştır. Ancak 18. yüzyılın sonlarında, Türk göçerler Herakleia'nın bulunduğu alana yerleşmiştir. Bu nedenle, Latmos ve Herakleia Antik Kentlerinin bulunduğu coğrafya, MÖ’den günümüze kadar uzanan zengin bir kültürel geçmişe sahiptir.
Mutfağın Tarihsel İzleri
Kapıkırı köy halkından aldığımız bilgiler doğrultusunda, bu coğrafyanın mutfak kültüründe Antik Çağ'dan esintiler olabileceği düşünülmektedir. Kurulduğu dönemde bir liman kenti olan Herakleia, Latmos Körfezi'nin kuzeydoğusunda yer alıyordu. Ancak zamanla, Menderes Nehri'nin taşıdığı alüvyonlarla körfez bir iç göle dönüşerek bugünkü Bafa Gölü'nü oluşturmuştur.
2021 yılında başlatılan kazı çalışmalarında elde edilen bulgular, Herakleia mutfağında deniz ürünlerinin yoğun olarak tercih edildiğini göstermiştir. Antik Çağlarda bölge halkının geçim kaynakları arasında balıkçılık, avcılık, zeytin ve zeytinyağı üretimi ön plana çıkmıştır. Günümüzde de bu unsurlar bölgenin ana geçim kaynağı olmaya devam etmektedir.
Antik Çağ’dan Günümüze Uzanan Yemekler
Kapıkırı Köyü halkıyla yapılan görüşmeler sonucunda, Antik Çağ’dan günümüze ulaşmış olabileceği düşünülen bazı yöresel yemekler tespit edilmiştir:
Kılçık Seçme
Sazan balığından yapılan bir yemektir. Balık haşlanıp kılçıkları tek tek ayıklanır ve tepsiye dizilir. Ayıklanan balıklar, köyde ortak kullanılan tuğla fırında odun ateşinde pişirilir. Servis edilmeden önce üzerine karabiber ve maydanoz eklenir.
Kavuntu Karması
Taş değirmende öğütülen buğdayın kabukları ve unu hafifçe kavrulur, içine toz şeker eklenerek yumurta büyüklüğünde toplar yapılır. Bu tatlı atıştırmalık, Antik Çağlardan günümüze kadar ulaşan bir lezzet olabilir. Ayrıca buğday işleme sürecinde arta kalan malzemelerin değerlendirilmesi açısından da önemlidir.
Pestil Tatlısı (Besdel)
Karpuz kabuğu, bal kabağı ve patlıcan küp küp doğranır, kireçli su içinde bir gece bekletildikten sonra bal ile kaynatılır. Bölgede bal üretimi yaygın olduğundan, tatlılarda şeker yerine sıklıkla bal kullanılmıştır.
Çaykama
Mısır unu ve buğday ununun karışımıyla sıvı bir hamur hazırlanır. Bu hamura, doğadan toplanan yenilebilir yabani otlar, özellikle de dalgan otu eklenir ve böylece yöreye özgü bir börek çeşidi elde edilir. Milas yöresine özgü bu börek, Milas Sanayi ve Ticaret Odası tarafından Avrupa Birliği'nden coğrafi işaret almıştır.
Eskiden, hayvan yemi olarak kullanılan mısır eve getirildikten sonra elenir ve çıkan unla börek yapılırdı. Böylece bu un da değerlendirilmiş olurdu. Milas'ta, ekmek hamurundan daha sulu, akışkan kıvamda bir hamur hazırlanır ve sac üzerinde ekmek pişirilir. Ekmek hamurundan arta kalan hamur, sulandırılarak sac üzerine dökülür; üzerine çeşitli otlar serpilir ve tekrar aynı sıvı hamurdan dökülerek pişirilir. Otlu veya otsuz hazırlanan bu ekmekler, "çullama" veya "cizlampa" olarak adlandırılır.
Bunların dışında, "topuldak", "bulgur çorbası" ve "kulaklı çorba" gibi yemekler de bu yörenin mutfağında yer alır. Özellikle topuldak, eskiden her düğünde ana yemek olarak hazırlanırdı. Ancak günümüzde, bu yemeklerin bir kısmı unutulmaya yüz tutmuştur.